31 Mart yerel seçimlerine bir haftadan kısa süre zaman kalırken DEM Parti’nin iddialı olduğu Mereş’ın Dulkadiroğlu ilçesinde çalışmalar yoğunlaştı. Dulkadiroğlu DEM Parti Belediye Eşbaşkan Adayı ve Türkiye’nin en genç adaylarından olan Elif Tuğçe Demiroğlu, Mereş depreminde evleri yıkıldığı için 5 kişilik ailesi ile Pazarcix’a bağlı Hasan Koca köyünde tek gözlü bir konteynerde yaşıyor. Elif Tuğçe, seçim çalışmalarını ve belediyeye yönelik projelerini ANF’ye anlattı.

Elif Tuğçe, deprem sürecin Mereş ve çevresinde yarattığı felaketi birebir yaşadığını ve devletin gerek deprem sürecinde gerekse de sonrasında depremzedelere karşı sorumluluğunu yerine getirmediğini belirtti. Ailesi ile birlikte farklı kentlere göç ettiğini ancak kendi memleketinde çaresiz kalan insanlarla birlikte bir çözüm üretme inancında olduğunu ve bu nedenle DEM Parti’den aday olduğunu söyleyen Elif Tuğçe, “Şu an köyümüzde kendi koşullarımızla evimizi yapmaya çalışıyoruz. 'Yaşamak direnmektir' sözü bizi motive ediyor. Bu şekilde dayanışma içinde toplum olarak yaralarımızı sarabiliriz.

Depremin yarattığı sosyal ve çevresel felaketi ancak dayanışma içinde atlatabiliriz. Depremin üzerinde bir yıldan fazla zaman geçtiği halde hala yaralar sarılmadı. TOKİ çalışmaları var ancak evler teslim edilmedi. İnsanların çoğu konteynerlerde yaşamak zorunda. Bundan iki gün önce Dulkadiroğlu ilçesinde bulunan konteyner kentinde yangın çıktı. İnsanların mağduriyeti katlanıyor. İlçemizin inşa süreci henüz başlamadı. Doğru bir inşa süreci ancak doğru bir siyaset ile olur. Biz kentimizin inşasını halkımız ile birlikte partimizin yerel yönetiminde ele alacağız” diye konuştu.

TOPLUMSAL BELEDİYECİLİK ANLAYIŞIYLA DEPREMİN YARALARINI SARACAĞIZ

Depremden sonra insanların psikolojik çöküntü içinde olduğunu ve seçim çalışmalarında bunu daha yakından gözlemlediklerini dile getiren Elif Tuğçe, belediyeyi kazanmaları durumunda yapacaklarını ise şöyle anlattı: “Toplumsal belediyecilik anlayışını bu kentte oturtacağız. Kadın dostu kentler, tiyatrolar, şölen gibi etkinlikler, öğrenciler için sosyal aktiviteler düzenleyeceğiz. Çünkü bu kentin morale ihtiyacı var. Deprem psikolojisinin atlatılması için bunlara ihtiyacımız var. Öğrenciler için stat ve psikolojik yardım danışmanlığı gibi projelerimizi topluma anlatıyoruz.”

Dulkadiroğlu ilçesinin farklı inançlar ve uluslar açısından zengin bir ilçe olduğuna dikkat çeken Elif Tuğçe, belediye aktivitelerinde tüm bu farklılığı gözetecek ve yaşama geçirecek projelere sahip olduklarının altını çizdi. Elif Tuğçe, gerek belediye hizmetlerinde, gerekse kültür ve dil konusunda tüm bu farklılıklarının temsiliyetini önemsediklerini ve özellikle anadilde kreşleri faaliyete geçireceklerini söyledi.

DEM Parti’nin geldiği siyaset geleneğinin Türkiye’de alternatif bir yönetim modeli sunduğunu ve siyasete kazandırdıkları en önemli adımın eşbaşkanlık anlayışı olduğunu vurgulayan Elif Tuğçe, konuşmasını şu sözlerle sonlandırdı: “Eşbaşkanlık bizim mor çizgimizdir diyerek yola çıktık. Siyaseti yenge eş başkanlıktan eş başkanlık sürecine dönüştürdük. Biz hayatın her alanında eşit ve özgür bir yaşam mücadelesi veriyoruz. İlçemizde de eşit bir siyaset yapacağız. Erkek egemen devlet anlayışına karşı çıkıyoruz. Bir günde 8 kadının öldürüldüğü bir ülkede İstanbul Sözleşmesi yaşatır demekten vazgeçmiyoruz. Biz kadınlar savaşı değil barışı istemekten vazgeçmiyoruz. Jin Jiyan Azadî diyerek yolumuza devam ediyoruz.”